30 Ocak 2010 Cumartesi

Teşrifatçıları Yoran Filmler

Ben bir filmin başarısını ne kazandırdığı paraya ne de sattığı bilet miktarına göre değerlendiririm ama ille ikisinden birini kriter alacaksak ulaştığı kitle daha önemlidir. 2 milyar Dolar'ı bulan gişe hasılatıyla en çok para kazandıran film Avatar satılan bilet miktarına bakıldığında 26. sırada kalıyor. Bakalım Avatar burada da birinci sıraya yerleşebilecek mi izleyip göreceğiz.

'Star Wars' serisinden 4 filmin ilk 20'de yer aldığı listede en fazla bilet satışı yapan filmler şöyle:

1 - Rüzgar Gibi Geçti (1939) 202,044,600








2 - Yıldız Savaşları (1977) 178,119, 600
3 - The Sound of Music (1965) 142,415,400
4 - E.T (1982) 141,854, 300
5 - 10 Emir (1956) 131,000, 000
6 - Titanic (1997) 128,345, 900
7 - Jaws (1975) 128,078, 800
8 - Doctor Zhivago (1965) 124,135, 500
9 - Şeytan (1973) 110,568, 700
10- Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler (1937) 109,000,000
11- 101 Dalmaçyalı (1961) 99,917,300
12- Yıldız Savaşları: Bölüm V - İmparator (1980) 98,180,600
13- Ben-Hur (1959) 98,000,000
14- Yıldız Savaşları: Bölüm VI - Jedi'ın Dönüşü (1983) 94,059,400
15- The Sting (1973) 89,142,900
16- Kutsal Hazine Avcıları (1981) 88,141,900
17- Jurassic Park (1993) 86,205,800
18- Aşk Mevsimi (1967) 85,571,400
19- Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (1999) 84,825,800
20- Fantasia (1941) 83,043,500

'Avatar' ise 76,421,000 bilet satışıyla 26. sırada yer alıyor.

27 Ocak 2010 Çarşamba

Tanga


Zorlu geçen final haftası ve araya giren sevdiceğin doğum günü hatta haftası münasebetiyle bir süredir yazı yazamadığım için beni bağışlayın. Gecikme sebeplerine ek olarak okunma kaygısı taşıdığım da doğru, "kimse okumayacaksa neden yazayım arkadaş" zihniyeti hakim bu aralar. Gündelik yaşamımda da sıklıkla belirttiğim gibi, "sanat ne toplum içindir ne de sanat için, herşey para içindir". Çisem Dağdelen de göndermiş olduğum yazarlık teklifini de pek sıcak karşılamamış olmalı ki hala kalem kıpırdatmamış ya da post-modern söylemiyle klavye tıkırdatmamış.

Gidip facebook profilime iki resim koyarım altına da yorum yaparım daha iyi, bir kaç like falan alırım hiç olmadı. O kadar da gittim Starbucks'a panoya reklam yaptım.



Şimdi sevgili izleklerim ya gidin imza kampanyası başlatın ya da ben gideyim 5posta ya da sertolsun gibi içeriklere sahip bi blog yazayım.. Böyle giderse haftada bir tanga gibi araya girer, tek yazı yazarım haberiniz ola..

Fark etmişsinizdir ki başlıkta geçen "tanga kelimesi" yazıda sadece bir kere kullanılmış. Çünkü benim insanım GoldenGlobe deyince "kaç ayarmış" diye soran, AustralianOpen deyince "he" diyen , bunu da tenis diye açıklayınca "Williams kardeşlerdeki g.. kimsede yok" diye tepki veriyor.

Bana bu yazıyı yazma isteği uyandıran Metehan İğneci'ye de teşekkürlerimi arz ediyorum efendim..

19 Ocak 2010 Salı

Cevap!

Baskı sonucu gelen açıklama:

Madem dağıtımcılardan şikayet ediyorsun neden filmi korsan izlemiyorsun diyen arkadaşlara cevap;
Dün "Nine" müzikalini indireyim dedim animasyon çıktı, bu şekilde yanlışlıkla porno film bile indirmişliğim var. Hadi indiremiyoruz dedik gittik DivX çektirdik o da 54. dakikada takıldı. Bana yaramıyor böyle ucuz şeyler anlayın artık.

18 Ocak 2010 Pazartesi

Ferhat Büfe Bostanlı

Sinema yazılarımdan sıkılan sınırlı sayıda okur kitlemden almış olduğum feedback sonucu yepyeni bir mecra ile karşınızdayım. Gittiğim, gördüğüm, yemek yediğim ve bunların sonucunda beğendiğim favori mekanlarımı yazıyorum.

İlk olarak Bostanlı ve Karşıyaka civarında oturanların yakından tanıdığı bir mekan olan Ferhat Büfeden başlamak istiyorum. Küçük bir minibüsün içinde ızgara yapan Ferhat isimli abimiz Pazar geceleri hariç her gece 22.30'dan sonra Bostanlı sahilde Tenis kortlarını geçince sağda. İzmir Körfezi ve Alsancak manzaralı drive-in yemek keyfi, ehliyet kaptırma riski olmayanlar için de yanına bira. Bir gece hadi deneyelim diyerek keşfettiğimiz ve havalar soğuyana kadar müdavimi olduğumuz portable büfenin menüsü kısıtlı ama çok lezzetli;

- Ciğer (Sevgilinin Favorisi)
- Tavuk (Benim Favorim, ayrıca özel sosluymuş)
- Köfte (Tavukla yetinmeyen bünyeler için diğer tavsiye)
- Sucuk (Diğerleri o kadar lezzetli ki bunu denemeye fırsat bulamadık, o kadar yani)
- Kanat (Ben görmedim görenlerin yalancısıyım)

Bazen vaadettiği saatler içinde orada bulunmayan Ferhat bizim gibi taa Bornova'dan gelen bünyelerde hayal kırıklığı yaratabiliyor. Google Maps'ten koordinat vereyim tam olsun..


Görsele tıklayınca büyüyor. Çok okunan bi blog olabilirsek gider büfenin fotografını bile çekeriz hatta yarım ekmek bi şeyler de yeriz ama sanat, sanat için ya da toplum için değil para için bizde.. şimdi git gel 10 lira mazot yak 15 lira hesap öde olacak iş değil, sigarasıydı, Zippo'nun benziniydi, evet böyle zengin olunuyor neden bakıyorsunuz?

Dikkat çekmekten mi bahsediyorduk?

16 Ocak 2010 Cumartesi

Ciftelerli Awards 2009


Altın Küre ve Akademi Ödülleri yaklaşırken ben de 2009 yapımı en sevdiğim 10 filmi sıralamak istedim, Tabi ki izlediklerimden..

1- Inglourious Basterds
2- Soul Kitchen
3- District 9
4- Up
5- The Hangover
6- Funny People
7- Moon
8- 7 Kocalı Hürmüz
9- The Ugly Truth
10- 500 Days of Summer


Ice Age: Dawn of the Dinosaurs - Jurinin içindeki çocuk ödülünü
Saw VI - Jurinin Hatır gönül ödülünü
Paranormal Activity - Jurinin içindeki tırsak ödülünü alıyor...

Alfa Romeo


Görseldeki alışveriş sepetinin içinde bulunan Alfa Romeo tamamen gerçek bir otomobil. Oraya asılmış mı yoksa yerden mi tutturulmuş hiç bir fikrim yok ama bazıları dikkat çekmeyi gerçekten başarıyor.

Biz hala Sütaş ayran reklamında dans eden gençler ve "çalkalamadan içmeyin" gibi aptal bir slogan kullanalım. He bir de gri contalı pencere reklamlarımız var, evet.