Kapalı gişe oynayan filmleri sinemada izleyemiyorum nedense. Kalabalık ortamlardan rahatsız olduğumdandır, bir de bilet bulabilmek için iki saat önceden gitmek falan...
Geç de olsa izledim, son yıllarda izlediğim en iyi filmlerden biri olan Nefes'i, daha öncelerden pek tanımamış olduğumuz Mete Horozoğlu'nun mükemmel oyunculuğnda...
Gayet önyargılı yaklaştım ben bu filme. Evet dedim, yine ucuz milliyetçilik yapmışlardır, öcü kürtler ile kahraman Türk askerinin mücadelesini yansıtıp "şehitler ölmez, vatan bölünmez" tadında sosyal mesajlar vererek sonlandıracaklardır diye düşündüm ama biliyor musunuz, alakası yok. Asker psikolojisinin getirisi/götürüsü olan normal dozda milliyetçilik haricinde ki son sahneye kadar o bile çok belirsiz- Türklükle, Kürtlükle falan alakası yok bu filmin. Tür olarak savaş filmi sevmem, çok az izlemişliğim vardır, belki de bu yüzden bilmiyorum ama an itibariyle izlediğim en iyi savaş filmlerinden biridir. Efektler muazzam, kesinlikle hiç biri sırıtmıyor. Konunun kahraman türk askeriyle falan da uzaktan yakından alakası yok (intikam ateşiyle yanan komutanın hal,tavır ve davranışları buna örnek) hikayenin geçtiği karakoldaki hiç bir insanın vatan sevdasıyla dağlara çıktığına dair gerçek üstü bir takım söylemler içermiyor. Tatlı-sert komutanın hanımına yazdığı mektuptaki "benim vatanım sensin" tarzı söylemlerle inceden mesaj veriyor, yıllardır boşa dökülmekte olan kanın, bir hiç uğruna harcanan gencecik hayatların rahatsız edici, iç acıtıcı bir özetini yapıyor.
Doktor Orhan'ı öldürmüştür. Komutan bu yüzden Doktor'u öldürmek istemektedir. Bu nedenle Doktor'un ekibinden -sevdiği olduğunu tahmin ettiğimiz- kadını yaralar ve kısmen işkence eder. Bunun üzerine doktor komutan'ı öldürmeye and içer ve siz bu kısır döngünün, ülkemizin senelerdir içinde bulunduğundan farklı olmayan bu döngünün içinde kısılır kalırsınız. Sahi, doktor orhan'ı öldürmüştür en önce filmin kronolojisinde, peki ya orhan acaba öncesinde kimi öldürmüştür de daha önce ölen bir dostunun, kardeşinin intikamını almıştır? Komutanın "ben salak değilim" şeklinde, gene inceden mesaj vererek savaşın manasızlığına, birbirini öldürerek hiç bir şeyin çözülemeyeceğine değinmesi filmin vermek istediklerini özetlemektedir kanımca. Sahi, sevmek bu kadar mı zor..?
http://en.wikipedia.org/wiki/Spain
http://en.wikipedia.org/wiki/Turkey
Tek resmi dilimiz var diye refah düzeyimiz İspanya'dan daha mı yüksek? Yoksa "insanlar yok yere ölsün ama tek resmi dilimiz olsun" fikrini savunmaya devam mı edelim. Peki o zaman "Vatan Sağolsun"!
2 yorum:
sinemada izleseydin filmin kalitesi seyir zevki en az 1 gömlek daha artacaktı buna eminim. yine de geç de olsa izlemiş olman güzel. şişman elemanın baskın sahnesinde kendinden geçmesi bi holivud aktörü tarafından yapılsa bence yılın oyuncusu ödülü falan alırdı. gerçekten çok başarılı bi filmdi.
bu arada bundan 1 gömlek aşağıda holivud yapımı bi savaş filmi izlemek istersen de "full metal jacket"ı öneririm. kesinlikle kaliteli bi filmdir...
hayır neden yabancı film oscar'ına aday olamadı bu film anlamadım.. nesi eksik, hollywood'un bayıldığı görsel kriterleri de gayet başarıyla yerine getirmiş oysa ki =)
full metal jacket'i izledim amcam :P
Yorum Gönder