Fragmanını ilk gördüğümde hiç dikkatimi çekmeyen "amaan yine mi" dedirtmiş daha sonra James C. ismini görünce kesin gişe yapar dediğim film. Gişe yapar tahmini az çok sinema bilen herkesin yapabileceği bi tamindi belki ama üçüncü haftasında 1.347.224.441 rakamını görebileceğimi tahmin etmemiştim.
Peşinen söylüyorum; bu senaryoyla, James Cameron yapmasa ve bu kadar para harcanmasa, bırakın Top 250'ye girmeyi 6.3 bile alamazdı. Zaten %70'i greenbox'da çekilmiş filmlereden hiç haz etmiyordum, bu film de hiç değişiklik yaratamadı görüşümde.
Filmden ille kısaca bahset diyorsanız,
Pandora diye bi gezegen var, dünyadaki enerji kaynaklarını sömürdüğümüzden buraya yöneliyoruz insan ırkı olarak ki haklıyız çünkü eşek yüküyle enerji kaynağı mevcut Pandora'da. Mamafih yine sinema klişelerinden birine takılıyoruz, Pandora halkı Na'viler tam olarak bu enerji kaynağının üzerinde ikamet ediyor. Diyoruz taşının edin tutun bak gezegeninizde bir sürü boş yer var, yok diyorlar "dini vecibelerimiz gereği taşınmamız mümkün değil".
-- Gerisi az miktarda spoiler içerebilir--
Bir de Avatar Programı diye bir şey var; tahmin ettiğiniz hatta bildiğiniz gibi insanlar bir makinanın içine girerek Pandora gezegenindeki formlarını yönetiyorlar. Esas oğlanımız olan ve asla büyük oyuncu olamayacak (en azından benim gözümde) Sam Worthinton, filmdeki adıyla Jake Sully'nin belden aşağısı tutmuyor fakat abisiyle DNA'ları uyuşuğu için (abi öldü bu arada çok önemli değil) "sakat makat, bir avatar formu bilmem kaç milyar dolar bunu alalım anasını satayım boş durmasın" şeklindeki "araba kapının önünde yatmasın damat kullansın bari" zihniyetiyle göreve alnıyor. İlk görevi Na'vi leri ikna etmek, ikna edemezse tehdit etmek. Bu sırada havada uçuşan canlılar 3D teknolojisi sayesinde ağzınıza burnunuza gircekmiş gibi oluyor bu güzel bir his gerçekten.
-- Bundan sonrası aşırı miktarda spoiler içerir-- sonradan okudum da abarttığım kadar değilmiş...
Filmin girişinden sonra klişeler bombardımanına tutularak devam ediyoruz. Pandora'ya giden Jake ordaki hayvanlarla dövüşürken ederken mavi tenli Na'vi soylu, benim kibariyenin annesine benezettiğim, ismini hatırlamadığım için IMDb'den baktığım, Neytiri adında, kabilenin reisinin kızıyla karşılaşıyor, kız bunu hayvanlardan kurtarıyor falan. Sonra kendini kabul ettirmeye çalışmalar, kıza asılmalar, sevişmeler derken sabırsız insan ırkı "bilmem ne yaparım keyfini" diyerek Pandoraya saldırıyor.
Gerisi tam olarak beklediğiniz gibi gelişeceği için hiç anlatmıyorum. Bu yazıyı da toplam 7 kişi okuyacağı ve bunların 3'nün filmi izlemiş olduğu göz önünde bulundurulursa çok bile yazdım zaten.
Ben de James C. hatrına, ve sonradan yapacağı güzel bir film olacağına inandığımdan ama en önemlisi o uçuşan şeyler ağzıma burnuma girdiğinden ötürü Avatar'a 7 veriyorum..
Günler sonra gelen edit: vazgeçtim 6 veriyorum (evet yakın çevremden etkilendim)